top of page
  • Yazarın fotoğrafıirem hacalaki

Gece yatmak, sabah kalkmak bilmeyenlere özel yazı: Bir bebek kadar masumsun


İnsanlar ikiye ayrılır: Sabah insanları ve gece insanları. Hiçbirine “neden böylesin?!” diye kızma. Bilim diyor ki “Böyle olmalarının bir sebebi var.” Bilime inan, bilime güven.

Onlarla hayatının her döneminde karşılaştın. Biri lisede okula birlikte yürüdüğün arkadaşındı. Vaktinde uyanamadığı için seni buluştuğunuz köşede her sabah 10 dakika bekletirdi. Buluşma yerine 10 dakika geç gitmeyi değil, her seferinde söylenmeyi tercih ettin. Biri, üniversiteden bölüm arkadaşındı, bir sabah onun yüzünden vizeyi kaçırdın. Biri iş yerinde karşına çıktı, toplantıları hep onun yüzünden erteledin. Biri de zaten ezelden beri çocukluk arkadaşın, hayatından götürdüğü dakikaları toplayınca bir-iki ay ediyor galiba…


Belki de sen onlardan birisin?

Dur, sinirlenme. Durum sandığın gibi değil. Bu gece kuşları, gece yatmak sabah da kalkmak bilmiyor çünkü onların uyku alışkanlıklarını belirleyen genleri ve hücrelerindeki mini vücut saatleri seninkinden farklı. Yani ne kadar uğraşsalar da vücutlarındaki programa karşı gelip sabah insanı olamazlar. Nasıl yani? Şöyle…

Ding dong ding dong. ERTELE. Ding dong ding dong. ERTELE.

Amerika’daki Penn State Üniversitesi’nin İnsan Performansı Ritim Labaratuarı direktörü ve aynı zamanda psikoloji hocası Doç. Dr. Frederick M. Brown’a göre, herkesin ayrı bir vücut saati var ve bu saatler birbiriyle senkronize değil.

İnsanların çoğu nötr biyolojik saate (24 saatlik ritim de deniyor) sahip ve toplumun ortak takvimine, saatine ayak uydurabiliyor. Ancak popülasyonun küçük bir kısmı fabrika ayarları gereği gece insanı. Bu insanlar, toplumsal düzenin gerektirdiği saatlere uyum sağlamakta ciddi anlamda zorlanıyor. Nötr biyolojik saate sahip insanlar, hem hafta içi hem de hafta sonu birbirine yakın saatlerde uyuyup uyanıyor. Bu durum, uyku sürelerinin de hafta içinde ve hafta sonunda aynı olmasını sağlıyor. Biyolojik saati nötr olmayanlarınsa her şeyi değişken. Bu yüzden hafta sonundan hafta içine geçişte de sorun yaşıyorlar.

Ayrıca, geceleri uyumakta güçlük çekseler dahi okul, iş ve benzeri sebeplerden vücut saatlerine aykırı saatlerde uyanıyorlar. Bu da hem performanslarını düşürüyor hem de metabolizmalarını olumsuz etkiliyor.

İşin kötüsü, böyle olmak onların tercihi değil.

Saat geni diye bir şey var

Bilim insanları, bu farkın sebebini anlamak için vücudun ana saatine, yani beyne bakmışlar. Beyindeki üst kiyazmatik çekirdek isimli minik aygıt, nötr biyolojik saate sahip insanlara gece saat 9 civarı melatonin salgılatıp onları uykulu moda sokuyor. Diğer insanlardaysa bu durum saat 12 civarında gerçekleşiyor. Bunun nedeni, üst kiyazmatik çekirdekteki saat geni. 24 saat içerisinde belli aralıklarla açılıp kapanan bu bölüm, yapılan araştırmalara göre aynı geni taşıyan aile üyelerinde benzerlik gösteriyor.

Fakat sıkı dur, bomba bir bilgi geliyor: Nötr biyolojik saate sahip farelere, nötr biyolojik saate sahip olmayan farelerin üst kiyazmatik çekirdeği aktarılmış ama bu fareler sabahları yine de erken uyanmış! Bilim insanları bu durumdan da şu sonucu çıkarmış: Yalnızca beynimizde değil, vücudumuzdaki tüm organlarda ayrı bir biyolojik saati var!

İşte tüm bu sebeplerden, gece insanları bazen sabah insanlarına ayak uyduramıyor. Onlardan hücrelerine karşı gelmelerini beklemek doğru olmaz. Zaten metabolizmaları, beslenme düzenleri ve sağlıkları sabah insanlarına göre daha kolay bozuluyor. Depresyona girmeye bile daha meyilliler.

İyisi mi, birer zeytin dalı uzatsın sabah ve gece insanları birbirine… İşe birbirlerinin sabah kahvelerini ısmarlayarak başlayabilirler mesela, ne dersin?

Bu yazı, Garanti One oneblog'da da yayınlandı: https://oneblog.garantione.com.tr/2016/12/14/gece-yatmak-sabah-kalkmak-bilmeyenlere-ozel-yazi-bir-bebek-kadar-masumsunuz/

20 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page