Amerika’da 37 bin öğrenciyle yapılan bir araştırmaya göre, narsist kişilik özellikleri gösteren kişi sayısında, 1980’lerden günümüze çok ciddi bir artış var. Öyle ki, obezite ve narsisizm aynı oranda yükseliş göstermiş. Hatta 2000’lerdeki skor, önceki 20 yılı da katlamış.
Araştırmalar müziğin de narsistleştiğini söylüyor. Günümüzde, şarkıların çoğu “Şahaneyim, efsaneyim, sense tırnağım bile olamazsın” diyor.
Rakamlara bakılırsa, Twitter’da da en çok kendimiz hakkında konuşuyoruz. Ayrıca, JWT’nin ABD ve İngiltere’de yaptığı bir araştırmaya göre, her 10 kişiden 8’i sosyal medyayı, kendisini övmek için kullanıyor.
Bir de tabii ki selfie’ler var; en çok kendimizin fotoğrafını çekiyoruz artık. Olur da standart fotoğraf aplikasyonlarıyla yetinmezsek, ekranda “Harika görünüyorsun!” yazan uygulamalar bile var. (AppStore’dan “Narcissist – The Mirror with Compliments” ismiyle indirebilirsiniz) Foursquare’in bile “Bugün şahane görünüyorsun” dediği bir çağda yaşıyoruz. Kötü kalpli kraliçenin aynasıyla olan ilişkisini biz de sosyal medya ile kuruyoruz.
Narsisizm 101
Öncelikle, narsisizmi bencillikle karıştırmamak gerek. Bencilliği, kişinin kendi çıkarını diğerlerinden çok düşünmesi olarak açıklayabiliriz. Belli bir seviyeye kadar güzeldir, hoştur. Narsisizmdeyse, durum psikiyatrik boyutta. Çünkü konu yalnızca yüksek özgüven ve arşa uzanan bir bencillikten ibaret değil. Narsistler aynı zamanda mükemmel ve çok özel insanlar olduklarını düşünüyorlar. Sadece böyle düşünselerdi iyiydi ama, terazide kendilerinin karşısına “diğerlerini” koyuyorlar; onlar diğerlerinden üstünler ve kesinlikle en çok ilgi ve alakayı onlar “hak ediyor.”Narsisizmi hem kültürel hem de psikiyatrik boyutta inceleyen Narcissism Epidemic adlı kitapta yer verilen araştırmalara göre, narsisizm kısa vadede oldukça faydalı. Narsistlerin yarattığı ilk izlenimler kusursuz; iş görüşmeleri ve ilk randevuları da harika geçiyor. Lider konumuna yükselme ihtimalleri daha yüksek ve ofiste terfileri herkesten önce onlar alıyor.Fakat kısa vadede avantaja çevirdikleri durum, uzun vadede itibarları açısından ölümcül olabiliyor. İş yerinde güvenilmeyen, ilişkide bir an evvel kurtulmak istenen insanlara dönüşüyorlar ve lider olabilenler de kötü lider sıfatını alıyor. Tüm bunlar 4-5 ay gibi kısa bir süre içinde gerçekleşiyor.
Narsisizmle ve narsist insanlarla başa çıkmak mümkün mü?
Tek cevap: Mümkün. Etrafındaki narsist insanlardan bıktıysan, en fenası da kendine “Narsist birine mi dönüşüyorum?” diye sormaya başladıysan, işte sana araştırmalarla etkinliği kanıtlanmış maddelerden oluşan bir rehber:
Narsistlerin olduğu ortamda bulunma: Kulağa komik gelse de, en basit çözüm, onların etrafında olmamayı tercih etmek. Narsistler empati kurmaktan aciz olduklarından değişim ve gelişim konusunda zorlanırlar. “Onlardan daha akıllıyım, onları değiştirebilirim” diyeniniz varsa, narsist davrandığını fark etsin. Bazen kazanmanın tek yolu, hiç oynamamak. Eğer sözü geçen narsist ailenden biriyse, yakın arkadaşınsa veya patronunsa; yani fazla tercih hakkın yoksa konu başka tabii. Sonraki maddelerden sana daha uygun bir şeyler çıkabilir.
Bükemediğin eli… bükme: Yani evet, öpme ama bükmeye de uğraşma. Eğer narsist kişi, senden daha güçlü bir pozisyondaysa ve onunla aynı ortamda bulunmak zorundaysan (mesela patronun!), onunla fazlaca uğraşıp kendini harap etme. Sürekli onu öv de demiyoruz, o zaten kendisini mütemadiyen övüyor. Yalnızca, narsisizmi sorgulanamayacak bir kimlik gibi gör ve o ortamdan uzaklaşabilene kadar sessiz ol.
“Önce ben, sonra sen” de: Bir narsistten asla adalet bekleme. Ama sen yine de ne istediğini bil ve senin istediğin olana kadar, ona istediği şeyi verme. Çirkin bir anlaşmaya benziyor evet, bunu diğer insanlarla yapmazsın zaten. Fakat narsist biri kendi isteği olduktan sonra sana verdiği sözleri unutacak; o yüzden “sen yaparsan ben de yaparım” tavrı, bir narsistle kurulacak ilişkinin temel taşlarından. Özetle, bir narsistin sözüne değil icraatına güven.
Narsiste “Ama insanlar ne düşünür?” diye sor: Narsist insanlar suçlu hissetmezler ama çok güzel utanırlar. Onlar için iyi görünmek, güzel anılmak her şeyden önemlidir. Eğer şanlarına şöhretlerine zeval geleceğini fark ederlerse, senin istediğin tarzda bir iletişim için daha çok çaba harcayabilirler.
Sade ol: Bu madde başkaları için değil, kendin için. Hepimiz biraz benciliz. Önemli olan bunu kontrol altında tutmak. Başarılı ve mutlu olmak, çevresiyle iyi geçinmek isteyen herkes insanlarla empati kurmak zorunda. Her daim öne çıkmak, tüm ilgiyi sürekli üzerinde tutmak zor ve yorucu. Sıradan olmaksa basit ve rahat. (Eğer “sıradan” sözcüğünden korktuysan dikkat et, her an spektrumun “narsist” ucuna kayabilirsin.) Eğer kendini hali hazırda narsist buluyor ve bu durumdan kurtulmak istiyorsan (ilginç!), narsisizmini farklı bir tarafa yönlendir. Empati kurmakta zorlanıyorsan, egonu bir türlü doyuramıyorsan toplumun yararına olacak işlere yönelmek bir çözüm olabilir. Böylece almaya alışkın olduğun övgüleri, yaptığın iyilikler üzerinden almaya devam edersin.
1 tek dileğim var:
Sosyal medya hesaplarından her gün bir selfie paylaşanlar; arada bir birkaç günlüğüne mola verebilir misiniz lütfen? Yemin ederim yüzünüzü unutmayacağım.
Bu yazı GarantiOne oneblog'da da yayınlandı: https://oneblog.garantione.com.tr/2016/11/07/selfie-caginin-bulasici-hastaligi-narsizm-ve-ondan-kurtulmanin-yollari/